Çarşamba, Ekim 15, 2008

Canım Türkiyem

Evet geldimmmmmmmmmmmm.....

Cok kolay olmadi resimleri secmek. Herhalde 1000'e yakin fotograf cekmisiz. Anilar elimizde kalan onlar oluyor, yasanmisliktan... Bir cok duyguyu bir arada yasadik bu tatilde.. Persembe gunu buradan yola ciktik, cumartesi gunu Ankara' daydik. Bu sefer degisik bir yoldan gittik. Seattle Londra - Londra Ankara. Londra' da yaklasik 5 saat bekledik. Tabi bu Heathrow' u gezmek icin hos bir zaman oldu... Check-in yaptiracagimiz terminalin 5 oldugunu dusunurken 1 numarali terminal oldugunu 5. terminale gidince ogrenmek, soldan giden Ingiliz trafigini denememizi sagladi :)) Oldukca buyuk bir havaalani, bir yandan da icinde yenileme calismalari var... Havaalanin icinde Ferrari olmasi ayri bir hosluk tabiii :))

Iste Tocam ve kirmizi Ferrari :)

Cumartesi sabah kusluk vakti Ankara' daydik. Bizimkilere gelmeyin biz eve gideriz sabaha gorusuruz dedik. Saat 5.30 ya da 6.00 diydi sanirim. Uyursak uyanamayiz diye evimizle ozlem giderdikten sonra, disariya cikip iki dolasalim dedik. Bir bankamatik kartimizi kapti, oburunde baska bir sey oldu, iste budur karsilama toreni dedik :)) Sonra artik annem kalkmistir deyip onlara gittik. Sonra annemler geldi, annelerle babalarla ve Ozgecanla (bize supriz yapip gelmis Istanbul'dan) hasret giderdik. Basta karar verdigimiz gibi Tocamla annelere dagilacaktik :)) sure kisitli zaten yetmiyor diye 3 hafta ayri ayri ailelerle vakit gecirecektik. Anemler Tocayi alip gittiler, ben de annemlerle kaldim. Ertesi gun Tocamlar once Istanbul sonra Oren turuna basladilar. Ben de anneannemi ziyeret gittim. Bu sefer iyice keyifsiz buldum :( ertesi gun bizde Nalan kusun yanina Ordu'ya gitmek uzere yola ciktik.

Taksime gitmeden olur mu?

Iste Tocamin 1. kisa Istanbul gezisinden kesitler.. Cicek Pasaji........

Annemlerle birlikte sarhos vapuru turu yapmislar bogazda...

Rumeli hisarimiydi bu Tocacim?



Bastada soyledigim gibi bir cok duyguyu birlikte yasadik bu gidisimizde. Sevgili Tocamin cok sevdigimiz Babaannesini kaybettik gidisimizin ilk haftasi. 3-4 aydir sol tarafina gelen felc nedeni ile durumu cok iyi degildi. Biz gittikten 2 gun sonra acile kaldirmislar, bizimkilerde Istanbul'dan hemen Oren'e gectiler. Cuma gunu Ankara'ya doneceklerdi, ama kuzen Bora "biraz daha kalin" demis. O gece minik Babaannemizi kaybettik. Canim Babaannecim seni ozluyoruz, nur icinde yat.....
Iste bu da Oren' den bir kesit....

Bu da Balkan... Gelmeden 2-3 gun once Tocamin elini, ayagini, bacagini disleyerek gozumdeki sevimliligini kaybetti... Nedeni de sabah yuruyusunde yerde buldugu icinde izmarit falan olan bir torba bulmus Atilla once ayagi ile agzina almasini engellemeye calismis, sonra eliyle almaya calismis ayni sira ile de issirilmis :( canim benim eli hala aciyor... Hain Balkan............

Istanbul ve Oren de bunlar olurken ben de annemlerle birlikte Ordu'daydim. Oren'e gitmemis oldugum icin cok uzuldum cok. Keske gitseydim ve bir kez daha gorebiseydim Babaanneyi :(

Ordu, Seattle benziyor bir cok yonden. Yesil, deniz var hemen yaninda :) yagmur yagiyor genelde.... Canim kardescegizim evini kurmus, esyalarini almisti ben gidene kadar. Cok guzel yapmis canim benim gule gule saglikla otursun insallah... Cok ozlemisim cokkkkk..... hepsini, herkesi.... Ilk gun sehre inip, boyle diyorum ama 15 dakika falan sanirim, deniz kenarinda kahvalti yaptik... Al iste kara falan degil, mis gibi mavi deniz dedim.... 2-3 gun sonra kara yuzunu gosterdi bize :)

Iste kahvalti yaptigimiz yer. Ataturk Samsun dan sonra sanirim tam buradan Ordu'ya ugramis...

Yoresel aksesuarlarin, hediyelik esyalarin satildigi bir yer yapmislar boyle. Oradaki esnaftan ogrendigimize gore daha once kirli islerin yapildigi, uyusturucu falan da satilan, sarhoslarin, ayyaslarin yeriymis burasi. Belediye bir duzenleme ile butun bunlari temizledigi gibi, turistik bir alan haline getirmis burayi.

Ikizevler Oteli... Nalan kus aksam bizi oraya goturdu. Kus yuvasi gibi, deniz ayaklarinizin dibinde. Cay, kahve tatli bu manzara ile daha bir tatli...

Iste Karadenizin Kara hali....Cok korkutucu cok...

Ankara'ya donmeden onceki gun Boztepeye goturdu kardescegizim beni. Annemler yuksek diye cikmak istemediler.. Gercekten de inanilmaz bir dolmus yolculugu ile done done ciktik tepeye. Ama degdi vallahi... Iste Boztepe' den Ordu.... Gokyuzu nerede bitiyor, deniz nerede basliyor insan oradayken anlayamiyor..

Dogum gunumde Ordu'daydik...Tabiki balikla kutlanir dogumgunu :) cok ozledim mis gibi baliklarimizi...

Iyi dogmusummmmmmmm.....

Iste Ordu terminali.. Fikra degil Ok asagiyi gosteriyor ama asagida degil, wc geride beyler, bayanlar :))))


Haftasonundan sonra Ankara' da bulustuk Tocamla. Bir kac gunlulugune Istanbul'a gitmeye karar verdik. Hem Ozge kusunu gormek, hem de 5-6 yil sonra Istanbul' u gormek istiyordum ben de... Gunduz Ozge iste oldugu icin biz kazan-kepce oyunu oynadik Istanbul'la....

Eminonun'de suslu balik-ekmekciler....

Misir carsisi..... Ben ilk defa girdim icine....

Ve iste Kapali Carsi....... Ikimiz de hic gelmemisiz buraya... Iyiki gitmisiz bu sefer.. Butun gunu orada gecirebilirdik sanirim. Kendimizi zor disari attik :)))

Bu kadar guzel bu kadar renkli bir carsi olabilir mi? 1461 yilindan bu yana ticaret yapiliyor bu carsida inanabiliyor musunuz?

Sunlarin guzelligine bakin...

Bir cay icip iki soluklandik.... :)) gezecek cok yer var daha :)))

Burasi Emniyet Mudurlugu muydu? hatirlamiyorum, ama bu afacanin etraftaki kuslarin pesinde oldugunu hatirliyorum :)

Aslen kendisi Fransiz Sokagi olup, Cezayir Sokagi olarak adi degismis olan cafe ve restoranlarin oldugu otantik bir sokak...

Canim amca oyle guzel gulerek poz verdiki... Bizim insanimiz bir baska....

Bu vitrini boylece alip buraya getirmek istedim vallahi.... Nasil dolup tasar var ya :)

Nefis Sultan Ahmet Camii... Daha once icine girmemistim.. Bu zamana kismetmis...

Her kosesinde ayri bir detay gizli...

Sunlarin guzelligine bakin... Aslinda Misir' da dikili duran bu tas Bizans doneminde buraya tasinmis...

Sultan Ahmet Meydanindan Dikitas....

Ayasofya Camii...

Onun da icini gezmemistim... Hem Islamiyet hem de Hiristiyanligin izlerini bir arada tasiyor...

Bir vapur turu da biz yaptik... Iste bogazdan bir dugun fotografi.... :)))

Bu da fotograflarini gormussunuzdur, bilmem kac metre yukarida yemek yiyiyorsunuz bu masada... Deli misiniz nesiniz bilmiyorummmmm :))) yemek yiyeyim kendimimi kontrol edeyim, ha dustuk ha dusecegiz... :)))) Amannn manzara da pek guzelmis :)))

Kiz kulesi gorunur balkonlarindan koskun ben yarime duskunum yarim de bana duskun....

Ozge bizi bogazda kahvaltiya goturdu.... manzara nefis kahvalti harika... Bi deniz senligi varmis amcalar teyzeler boyle yuzuyorlardi.....


Acisiyla - tatlisiyla, kavusmasiyla - ayriligi ile 3 hafta cabucak bitti... Ben Ankara' da 3 gun kalabildim sanirim. o yuzden de bir cok arkadasimi arayip soramadim, goremedim.. :(( Bir dahaki sefere insallah... Hic bir sey planladiginiz gibi olmuyor... Hayat suprizlerle karsiliyor insani... Iyi ya da huzunlu, anilar kaliyor bize, bir de fotograflar.... Saglicakla kalin........

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home

AmazingCounters.com
1800Flowers.com